Bu içeriği buradan dinleyebilirsiniz

 

Daha uzun ömürlü bir nüfus, sağlıkta dönüştürücü teknolojiler ve süregelen küresel ekonomik belirsizlik. İşte bunlar 2024 yılında sağlığı etkileyecek temel toplumsal etkenler olacak. Her biri hayatlarımızı doğrudan etkileyen bu unsurlar bir araya geldiğinde bizleri henüz keşfedilmemiş sularda ilerlemeye zorluyor olsa da sağlık sektörü her zaman olduğu gibi gelişmeye ve ilerlemeye devam ediyor olacak.

Konuya teknoloji tarafından baktığımızda ise, yapacağımız her şeyi ilaç geliştirme ve hastaları tedavi etme şeklimizden, sağlık sektörünün iş ve ticaret yönüne kadar dramatik bir şekilde değiştirmeyi vaat eden Yapay Zeka’nın (AI) her şeyin önünde olacağını söylemek mümkün. Hatta Yapay Zeka’ya olan ilginin artışını aşağıda paylaşacağımız trendlerin birçoğunun ardındaki itici güç olarak da düşünebilirsiniz.

Gelin 2024 yılında sağlık alanında en belirgin trendlerin neler olacağına bir bakalım:

 

Sağlıkta Üretken Yapay Zeka

Yapay Zeka teknolojisi neredeyse bu listedeki her maddede etkili olacak ancak özellikle Üretken Yapay Zeka kavramının 2024 yılında öne çıkıyor olacağını söyleyebiliriz. Üretken Yapay Zeka ile beraber hem ihtiyaç noktalarında efektif ve hızlı içerik üretimi sağlanıyor olacak hem de diğer Yapay Zeka uygulamalarının veriyi daha iyi yorumlamasını ve kişiselleştirilmiş öneriler oluşturmasını da kolaylaştırıyor olacak.

Bununla beraber Üretken Yapay Zeka hem kişisel veriyi korumak hemde verinin yetersiz olduğu durumlarda tıbbi Yapay Zeka algoritmalarını eğitmek için kullanılabilecek sentetik veriler de oluşturarak bize destek sağlıyor olacak. Ayrıca, Yapay Zeka’nın hasta yolculuğunun her aşamasında yardımcı olacak sohbet botları ve sanal asistanların oluşturulmasında da yardımcı olacağı öngörülüyor.

 

Kişiselleştirilmiş Tıp

Kişiselleştirilmiş Tıp kavramı, hastalar için özelleştirilmiş tedavi planlarının oluşturulmasını ifade ediyor ve bu terim uygulama noktasında gün geçtikçe daha fazla teknoloji ve verinin desteğiyle hayata geçiriliyor. Özellikle Genetik alanında çok sık kullanılan bu teknoloji, Yapay Zeka’nın hastaların DNA'sını analiz etmesi için kullanılıyor.

Böylece Yapay Zeka elde ettiği veriyi hastalıkları teşhis etmek, tedaviyi belirlemek ve bazen de hassas tıp olarak adlandırılan moleküler seviyeye kadar inerek belirli kişilere özgü ilaçlar oluşturmak için kullanılabilir olarak görülüyor.

 

Sanal Sağlık Asistanları

Sanal Asistanlar ve Sohbet Botları özellikle tedavilerle ilgili tavsiyelerde bulunarak teşhisler ve ilaçlar hakkında bilgi sağlayarak sağlık profesyonellerine yardımcı olabilir. Ayrıca, bakımları hakkındaki soruları yanıtlayarak hastalara da yardımcı olabilirler ve hastalara kendi bakımları hakkında daha bilinçli kararlar vermeleri ihtiyaç duydukları bilgilere erişmelerinde yardımcı olabilirler.

Her ne kadar yakın gelecekte olmasa da ilerleyen süreçte bu asistanların elektronik sağlık kayıt sistemleri ile etkileşime girerek randevu planlamak gibi işlevler için de kullanılabilecekleri öngörülüyor. Ayrıca hastalara ilaçlarını veya egzersiz yapmalarını hatırlatarak uygun kullanım konusunda da yardımcı olmaya başladıklarını görüyoruz.

Öyle ki Yapay Zeka’nın ileride yalnız veya uzak bölgelerde yaşayan hastaların için ruh sağlıklarını iyileştirmek için arkadaşlık bile sağlayabilirler ki bu yönde çalışmalar da aktif olarak devam etmekte.

 

 

Dijital Ikizler

Dijital ikiz kavramını gerçek dünyadaki bir sistemin, nesnenin, yerin, aracın veya sürecin sanal bir modeli olarak düşünülebilirsiniz. Bu teknoloji sağlık alanında bir iğnenin farklı koşullarda nasıl çalıştığını anlamak için kullanılabileceği gibi hizmetlerin nasıl sunulduğunu anlamak için bir hastanelerde de kullanılabilir. İlerleyen dönemde organlarımızın dijital ikizlerinin oluşturularak tedavi, ilaç ve yaşam tarzı değişikliklerinin etkilerini modellemek için bu teknolojiden yararlanılacağı düşünülmektedir.

 

IoT Destekli Sanal Hastaneler ve Tele-Sağlık 2.0

Bu eğilim hem tele-sağlık teknolojisini hem de nesnelerin internetine bağlı giyilebilir cihazların bir ekosistem oluşturmasını içermektedir. Bu cihazları kullanarak hastaları uzaktan takip etmek ve sağlık profesyonelleri için yeni iletişim kanalları sağlamak daha fazla bakım öğesinin uzaktan sunulmasına da olanak tanıyacaktır. Tele-Sağlık 2.0 da olarak adlandırılan bu çalışma prensibi sadece uzaktan bakım, danışmanlık gibi uzaktan bakım sunulmasını değil, uzaktan hasta bakımı ve tedavi konusunda bütünsel bir yaklaşımı içermektedir.

 

Sağlıkta Sanal ve Artırılmış Gerçeklik

Sağlıkta sanal gerçeklik (VR) kullanımı bir süredir deneniyor olsa da artık şimdi ana yöntemlerden biri haline gelmeye başlıyor. Özellikle uzun süreli kronik ağrıları yönetmede etkili olduğu gözlemlenen sanal gerçekliğin farklı alanlarda da daha sık kullanıldığını göreceğiz. Bu esnada artırılmış gerçeklik (AR) teknolojisinin de kullanımı giderek artmaya devam ediyor, özellikle cerrahların eğitimleri ve operasyonlar sırasında farklı ekranlara bakmadan çalışmalarını sağlayan bu teknoloji ile yara bakımı ve en tedavi seçeneklerinin değerlendirmesine de olanak tanıyacağı düşünülüyor.

 

3D Baskı - Araçlardan Organlara

3D Baskı teknolojisi her ne kadar bir süredir hayatımızda olsa da özellikle tıbbi ekipmanlara ulaşmanın zor olduğu bölgelerde cerrahi aletler, ortopedik veya diş implantları ve protezler de dahil olmak üzere araç ve cihazları yazdırmak için kullanılabilir ve bu büyük bir açığı kapatmaya imkan tanıyabilir.

Ayrıca, hastaların vücutlarından alınacak biyolojik dokular kullanılarak yapılan nakiller de için 3D baskılı organların uygulanabilirliği üzerine araştırmalar devam etmektedir. Eğer bu yöntemin etkili olduğu kanıtlanırsa, bu teknoloji nakil için kullanılabilir organların kronik bir eksikliğine çözüm sağlayabilir ve bu işlemlerin maliyetini dramatik olarak düşürebilir.

 

Ruh ve Beden Sağlığı Teslimatının Birleşimi

Tıp tarihinin büyük bir kısmı boyunca, zihinsel ve fiziksel sağlık bakımı nispeten ayrı düşünülmüştü. Ancak, COVID-19 pandemisi ile beraber sağlık profesyonellerinin artık fiziksel ve zihinsel iyi olma arasındaki içsel bağları ve bütünsel bir yaklaşımın gerekliliğini giderek daha çok anladıklarını gözlemliyoruz. 2024 yılında da bu örneklere birinci basamak sağlık profesyonelleri gibi ön hat sağlık hizmeti sunucularının, zihinsel sağlık sorunlarının fiziksel rahatsızlıkların tedavi ve iyileşmesini nasıl etkileyebileceğini giderek daha fazla incelediklerini gözlemliyor olacağız.

 
 
Kaynak: Forbes
 
×

Ask Speakers