Bu içeriği buradan dinleyebilirsiniz

Yoğun çalışma temposu, modern dünyanın getirdiği zorluklardan biridir. Bu tempo içerisinde, depresyon ve diğer duygusal zorluklar kaçınılmaz hale gelebilir. Özellikle sağlık profesyonelleri gibi yüksek stresli ve sorumluluk dolu mesleklerde çalışan bireyler, bu duygusal zorluklara daha fazla maruz kalmaktadır. Bu yazıda, yoğun çalışma temposunda depresyon duygusuyla nasıl başa çıkılabileceği, sağlık profesyonellerinin yaşadığı zorluklar ve bu zorluklara yönelik çözüm önerileri bilimsel temellere dayanarak ele alınacaktır.

 

 

Depresyon ve Yoğun Çalışma Temposu

Depresyon, yalnızca bireylerin ruh halini değil, aynı zamanda genel sağlıklarını, iş performanslarını ve sosyal ilişkilerini olumsuz etkileyen ciddi bir durumdur. Yoğun çalışma temposunun depresyon üzerindeki etkisi, çeşitli faktörler üzerinden açıklanabilir:

  1. Kronik Stres: Yoğun iş temposunda sürekli olarak yüksek baskı altında çalışmak, stres hormonlarının (kortizol) uzun süreli salınımına neden olabilir. Kronik stres, beyinde depresyonla ilişkilendirilen bölgelerde değişikliklere yol açabilir.
  2. Yetersiz Dinlenme: Uzun çalışma saatleri ve yetersiz dinlenme süreleri, vücudun ve zihnin yenilenme becerisini azaltır. Bu durum, hem fiziksel hem de zihinsel yorgunluğa neden olarak depresyon riskini artırır.
  3. Sosyal İzolasyon: Yoğun çalışma temposu, sosyal etkileşimlere zaman ayırmayı zorlaştırabilir. Sosyal destek eksikliği, depresyonun önemli bir tetikleyicisidir.

 

 

Sağlık Profesyonelleri Üzerindeki Etkileri

Sağlık profesyonelleri, işlerinin doğası gereği özellikle yoğun ve stresli bir çalışma temposuna sahiptir. 2020 COVID-19 pandemisi gibi olağanüstü durumlar, sağlık çalışanlarının üzerindeki baskıyı daha da artırmıştır. Sağlık profesyonellerinin karşılaştığı başlıca zorluklar ve bu zorluklarla nasıl başa çıkılacağına dair çözüm önerileri şunlardır:

  1. Tükenmişlik (Burnout) Sendromu: Sağlık profesyonelleri, sürekli yüksek stres ve yoğun çalışma temposundan dolayı tükenmişlik sendromu yaşayabilir. Tükenmişlik, enerji kaybı, motivasyon eksikliği ve duygusal tükenmişlikle karakterizedir.
    •    Çözüm: Düzenli ara vermek, iş-yaşam dengesini korumaya çalışmak ve gerektiğinde profesyonel yardım almak etkili olabilir.
  2. Empati Yorgunluğu: Sağlık profesyonelleri, hastalarına sürekli empati gösterme zorunluluğu hissettikleri için empati yorgunluğu yaşayabilirler. Bu durum, duygusal tükenmişlikle sonuçlanabilir.
    •    Çözüm: Empati yorgunluğunu azaltmak için profesyonellerin kendi duygusal durumlarına dikkat etmeleri ve gerektiğinde psikolojik destek almaları önemlidir.
  3. Vicarious Travma: Hastaların yaşadığı travmatik olaylara sürekli maruz kalmak, sağlık profesyonellerinde de ikincil travma belirtilerine yol açabilir.
    •    Çözüm: Vicarious travma belirtileri yaşayan profesyonellerin, bu durumun bilincinde olup, psikolojik destek almayı ihmal etmemeleri gerekmektedir.

 

 

Depresyonla Başa Çıkma Yöntemleri Depresyon duygusuyla başa çıkmak ve genel iyilik halini artırmak için aşağıdaki stratejiler kullanılabilir:

  1. Düzenli Fiziksel Aktivite: Egzersiz yapmak, beyin kimyasallarını düzenleyerek ruh halinizi iyileştirebilir. Düzenli fiziksel aktivite, stres düzeylerini düşürür ve genel sağlığı artırır.
  2. Sağlıklı Beslenme: Dengeli beslenme, vücudun ve zihnin ihtiyaç duyduğu besinleri almasına yardımcı olur. Bazı besinler, serotonin ve dopamin gibi "iyi hissettiren" kimyasalların üretimini artırabilir.
  3. Zihinsel Sağlık İçin Bilinçli Farkındalık (Mindfulness): Bilinçli farkındalık ve meditasyon teknikleri, zihni sakinleştirmeye ve stresi azaltmaya yardımcı olabilir. Düzenli olarak yapılan mindfulness egzersizleri, depresyon semptomlarını hafifletebilir.
  4. Sosyal Destek: Aile, arkadaşlar ve meslektaşlarla güçlü bağlar kurmak, duygusal destek sağlar. Sosyal etkileşimlerin artırılması, depresyon riskini azaltmada önemli bir faktördür.
  5. Profesyonel Destek: Depresyon belirtileri yaşayan bireyler, bir psikolog veya psikiyatristten profesyonel yardım almalıdır. Terapi ve gerektiğinde ilaç tedavisi, depresyonun yönetilmesine yardımcı olabilir.

 

 

Yoğun çalışma temposunun depresyon üzerindeki etkileri ciddiye alınmalıdır. Özellikle sağlık profesyonelleri gibi yüksek stresli mesleklerde çalışan bireylerin, depresyon ve tükenmişlik sendromuna karşı önlem almaları büyük önem taşır. Düzenli psikolojik destek, stres yönetimi teknikleri ve sağlıklı yaşam alışkanlıkları, bu zorlukların üstesinden gelmek için etkili stratejilerdir. Sağlık profesyonelleri, hem kendi iyilik halleri hem de hastalarına sunacakları hizmetin kalitesi için bu stratejileri uygulamalıdır.

 

 

 

 

Referanslar:
1.    Maslach, C., & Leiter, M. P. (2016). Understanding the burnout experience: recent research and its implications for psychiatry. World Psychiatry, 15(2), 103-111.
2.    Figley, C. R. (2013). Compassion fatigue: Coping with secondary traumatic stress disorder in those who treat the traumatized. Routledge.
3.    Shanafelt, T. D., & Noseworthy, J. H. (2017). Executive leadership and physician well-being: nine organizational strategies to promote engagement and reduce burnout. Mayo Clinic Proceedings, 92(1), 129-146.
4.    West, C. P., Dyrbye, L. N., Erwin, P. J., & Shanafelt, T. D. (2016). Interventions to prevent and reduce physician burnout: a systematic review and meta-analysis. The Lancet, 388(10057), 2272-2281.
×

Ask Speakers